Satoshi Nakamoto tarafından temeli atılan blockchain teknolojisi başlangıçta küresel açıdan çok dikkat çekmemiş olsa da zamanla kendini ispatlayıp devrim niteliği taşıyan kullanım alanlarıyla ülkelerin gündem konusu haline geldi. Kripto paraların kurum ve kuruluşlara ihtiyaç duymaksızın merkeziyetsiz yapılarının işleyişini sağlamasıyla verimliliği de ispatlanmış oldu. Ardından blockchain teknolojisinin sadece kripto para işlemlerini kolaylaştırmakla kalmayıp her türlü verinin transferi için de kullanılabilirliği daha fazla dikkat çekmeye başladı. Blockchain temelli teknolojilerin yaygınlaşması dijital dönüşümün gerisinde kalmak istemeyen ülkeleri de tetikleyerek büyük bir yarışa sebep oldu. Günümüzde bu yarışta birçok ülkenin öncü olmayı amaçladığını görmekteyiz.
İlk olarak bankalar ve finans kurumları olası avantajları keşfetti. Accenture Mobility tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, araştırma kapsamındaki yöneticilerin %90’ı aktif olarak blockchain teknolojisinin kullanım alanlarını ne şekilde değerlendirebileceklerini bulmaya çalıştıkları bildirildi. Kripto paraların merkeziyetsiz yapısı gereği hiçbir ülkenin kontrolünde olmaması gerekse de hükümetlerin bu alandaki projeleri orijinal prensibi aşındırabilir.
ABD
Teknoloji ve yenilikler söz konusu olduğunda her zaman öncü olan Amerika, blockchain teknolojisinde yarışa katılan ülkelerden biri oldu. 6 Mart’ta düzenlenen 4. Blockchain zirvesinde üst düzey bir hükümet yetkilisi tarafından yapılan açıklamaya göre küresel yaklaşımların öncelikli olarak takip edildiği belirtildi. Teknolojik açıdan üstün ülke aynı zamanda geçtiğimiz günlerde blockchain teknolojisine rekor miktarda fon sağladı. Savunma sistemleri ve tedarik zinciri gibi çeşitli alanlarda yapılan blockchain teknolojisi tabanlı projelerle yarışta açıkça yerini belirtmiş oldu.
Çin
Küresel salgının merkezinde bulunan Çin olağan dışı koşullarda dahi teknolojiyi en verimli şekilde kullanarak salgını savuşturma yolunda büyük adımlar attı. Bu doğrultuda, blockchain teknolojisinin aktif olarak kullanılması, hatta salgın dışında yaptığı blockchain yatırımları da dikkat çekiciydi. Örneğin, Çin Hükümeti blockchain tabanlı ticaret platformuna 4,7 milyon dolar fon sağladı. Ülkede Wechat üzerinden her alanda alışverişlerde dijital para kullanımının büyük ilerlemeler göstermesi, blockchain tabanlı finansal devrimlerin de oldukça sıcak karşılandığının göstergesidir. Özetle, blockchain başkenti olma yarışında Çin’in oldukça etkili bir konuma sahip olduğunu söylemek mümkün.
Afrika
Afrika örneğinde tek bir ülkeden söz etmek oldukça zor, çünkü blockchain teknolojisinde genel olarak kıta üstünlüğü sağlama arzusuna sahip. Bunun başlıca sebepleri düşünüldüğünde nüfusun fazla olması ve hızla artış göstermesi alternatif finansal yönelimlere ihtiyaç doğuruyor. Nüfusun çoğunun banka internete erişimi yok fakat nüfus çokluğundan ötürü olası potansiyeller oldukça fazla. Potansiyellerin artışı blockchain alanında yapılan yenilikçi projeleri de tetikliyor. Örneğin kıtada blokchain tabanlı start-up ve tabu işleri gibi çeşitli alanlarda projeler bulunuyor.
Malta
Malta, her zaman ileri görüşlü bir endüstri ülkesi olmuştur. Yazılım dünyasına da hâkim olan Malta, finansal olarak da gelişmiş olmasından ötürü blockchain teknolojisinde de geri kalmayıp yarışa dahil oluyor. Malta ekonomisinin gelişiminde üstün bir blokchain endüstrisi oluşturma politikasını izliyor. Ülkede işletme ruhsatı almak için belirlenmiş olan zorlayıcı düzenlemeler sonucu işletmelerin %70’i bu standartları karşılamakta güçlük çekmiş ve olası alternatiflere yönelmiştir.
İsrail
Oldukça yenilikçi ve düzenleyici zemine sahip olan İsrail, blockchain başkenti olma yarışında yaptığı projeler ve yeniliklerle önde gelen ülkelerden biri olmakta. İsrail’de birçok blockchain ve kripto para birimi işletmesinin faaliyete geçtiği biliniyor. Bu kuruluşların arasında siber güvenlik uzmanları, elmas ve mücevher tüccarları da bulunmaktadır. Örnekleri çoğaltmak gerekirse nakliye anlaşmalarını ve belgelerini işlemek için blockchain teknolojisini kullanan çevrimiçi ürün satın alma ve fiziksel depoları düzenleme konularında yenilikler bulunmaktadır.
Bunların yanı sıra İsrail hükümetinin blockchain başkenti olmak için ve kripto paralara alternatif oluşturmak adına ulusal bankayla sağladığı görüşmelerle, kendi kripto parasını piyasaya süreceği düşünülmekte.