Tarih boyunca paranın hikayesini takip ettiğimizde görürüz ki teknoloji paranın kullanımını değiştirmiştir. Kredi kartlarının keşfedilmesi ya da elektronik fon transfer sistemlerinin geliştirilmesi kağıt paranın yerini dijital sistemlere bırakışının adımları olarak değerlendirilebilir.
Blokzincir Teknolojisi ise para sisteminin dijital dönüşümünde belki de yepyeni bir çığır açtığın söylemek mümkün. Tüm dünyada merkez bankaları bu değişimin ve dönüşümün farkına varmaya ve bu doğrultuda adımlar atmaya başladı. Bu günlerde FED’den ECB’ye, BofE’den TCMB’ye neredeyse her ülkenin merkez bankası bu konuda çalışmalar yürütüyor. Ancak günümüzde bu konuda en yoğun gelişme gösteren ülkeler genellikle Asya ülkeleri ve özellikle de dünyanın büyüyen ekonomik gücü Çin.
Dijital Yuan ile ilgili ciddi çalışmalar yapan Çin Merkez Bankası, bu amaçla test sürecine başladı. Eski Çin Merkez Bankası Başkanı Li Lihui’nin de belirttiği gibi gecekte Dijital Yuan’ın nakit para ya da diğer ödeme sistemlerinin yerini alması beklenebilir. Bu gibi çalışmalar ilerledikçe kripto paraların dünya ticaret sisteminde daha çok yer aldığını görmeye başlayacağız. Dünya ticaretinin belki de en önemli ülkesi olan Çin, bu konuda öncülük ederek küresel para ve finans sisteminde de kendisine daha büyük bir yer edinmek isteyecektir.
Diğer taraftan FED’in koronavirüs sürecinde Amerikan vatandaşlarına hükümet tarafından dağıtılacak nakit destekleri için dijital dolar üretmek ile ilgili çalışmaları gündeme geldi. Tüm dünyada en yoğun kullanılan ticari para birimi dolar için de dijitalleşmeden kaçış mümkün olamayacak diyebiliriz.
Ayrıca merkez bankası dijital para birimlerinin ticarette aktif olarak kullanılması ödemeleri kimliklendirme açısından faydalı olacaktır. Bu da kayıt dışı ekonomiyi ortadan kaldıracak bir adım olması açısından son derece önemlidir. Günümüzün para sisteminde kağıt paranın basılması ve dağıtılması merkez bankaları için bir maliyet kalemidir. Merkez bankası dijital para birimleri bu maliyeti önemli ölçüde azaltarak senyoraj karlarını da artıracaktır. Bu gibi avantajlarından dolayı merkez bankası kripto paralarının gitgide kripto para ekosisteminde yer alacağı tahmin ediliyor.
Inthanon Projesi ile Hong Kong ve Tayland merkez bankaları arasında FX fiyat keşfi sağlanması ülkelerin kendi para birimleri ile ticaretinin önünü açarak dünya ticaret sisteminde çok önemli değişikliklere neden olacak bir gelişme olabilir. Bu durum bugün dünya ticaretinde en çok kullanılan para birimi olan doların tahtını sallamaya aday görünüyor. Tabii ki Çin ile ABD arasındaki çekişmeyi de göz önüne alırsak Çin’in bu teknolojiye neden bu kadar ilgi duyduğunu anlamak zor olmasa gerek. Neticede bir ülkenin (ABD) ya da bir kişinin (ABD Başkanı) iki dudağının arasından çıkacaklara bakan ticaret sistemi de daha özgür bir hal alacaktır diyebiliriz.
Ayrıca merkez bankası kripto paralarının dolaşıma girmesi ile ticaret ve finans sisteminde önemli değişiklikler ortaya çıkarırken, kripto para sisteminde de önemli değişikliklere yol açacaktır. Öncelikle merkez bankalarının dahil olması devlet otoritesinin de bu sisteme dahil olması anlamına gelecektir. Bu nedenle kripto para sitemi için bazı devlet regülasyonları beklememiz gerekecektir. Kripto paralara karşı üretilen bir eleştiri olan kontrolsüzlük ise bu durumda ortadan kalkacaktır diyebiliriz. Bugün kripto para ekosisteminde bu regülasyonlara en hazır olan kurumlar ve ticarette de bu teknolojiyi kullanmaya en hazır şirketler ciddi avantajlar sağlayacaktır.