Yatırım yaparken birçok veriden, analizden ve araştırmadan faydalanılabilmektedir. Bu tarafa harcanan emek ve zaman, riskin azaltılması ve karın arttırılmasını hedeflemektedir. Bugün dahi bakıldığında birçok araştırma şirketi çeşitli analiz yöntemlerini kullanarak birçok veriyi açıklamaktadır.
Bitcoin ve Diğer Yatırım Araçları Arasındaki İlişki
Bitcoin’in merkeziyetsiz bir yapıya sahip olduğunu artık birçok kişi biliyor. Bu merkeziyetsiz yapı diğer yatırım araçları ile belirli ilişkiler kurabilmektedir. Yatırım yapmak isteyenler birçok alanda yatırımlarını çeşitlendirebilmektedir. Dünya borsalarında yer alan hisse senetleri, emtialar, tahvil, bono, gayrimenkul v.b. birçok yatırım aracı bu duruma güzel bir örnek oluşturmaktadır. Bu durum aralarında bir ilişkinin oluşmasını beraberinde getirmektedir.
Yatırım yapacak bireyler ya da şirketler, birçok yatırım aracı arasında farklı işlemler de yapabilmektedir. Örnek vermek gerekirse; Borsa İstanbul’da hisse senedi alan bir yatırımcı, aynı zamanda bir kripto varlık alımı da gerçekleştirerek yatırımlarını çeşitlendirebilir. Kimi zaman yatırım yapılan alan borsalar olurken, kimi zamanda çoğunluğun kripto para yatırımında bulunduğu zamanlar olabilmektedir. Böylesi durumlarda analiz yapmak istendiği zaman istatistiki bir ilişkiyi ortaya çıkmaktadır.
Bitcoin ve diğer yatırım araçları ile girdiği bu ilişkiyi incelenmesine istatistikte “korelasyon” denmektedir. İstatistik bilimi finansal piyasalar için birçok konuda yol gösterici olmaktadır. Ortaya çıkan sonuçlar piyasalar hakkında birçok sonucu kullanıcılarına sunmaktadır. Korelasyon bu bağlamda yazının devamında üzerinde duracağımız bir kavram olacaktır.
Nedir Bu Korelasyon?
Finansal piyasalar analiz ve araştırmaları sırasında “İstatistik” biliminden oldukça fazla faydalanmaktadır. Korelasyondan bahsedecek olursak iki kavram arasında düzenli bir ilişki olup olmadığını görmek için kullanılan istatistiki bir kavramdır. Değişkenlerden biri artıyorken, diğer değişkende yaşanan değişimler bize korelasyonu vermektedir. Korelasyon değerleri -1 ile 1 arasında değerler almaktadır. Ortaya çıkan korelasyon değeri aralarındaki ilişkinin yönünü ve güçlü olup olmadığını vermektedir. İstatistiki açıdan bakmayıp eğer bir yorum katacak olursak, korelasyon bizlere bir tarafta yaşanan artışın, diğer tarafta pozitif ya da negatif bir yönde olup olmadığını göstermektedir.
Bu istatistiki kavram sayesinde piyasa hakkında detaylı bilgi elde edilebilir ve analizlere daha değer katan sonuçlar sunmaktadır.
Bitcoin’in Nasdaq ve S&P500 Arasındaki İlişki
Bitcoin ve iki endeks arasında ele alacağımız ilişkiden önce bu iki endeks hakkında bilgi vermek istiyorum. Nasdaq, Amerika’da teknoloji hisselerinin işlem gördüğü bir borsadır. Aynı zamanda Dünya’nın teknoloji borsası da diyebiliriz. İçerisinde yer alan şirket sayısını düşündüğümüzde, işlem haci oldukça yüksektir. Dünya ticareti üzerinde oldukça etkin bir yeri bulunmaktadır.
S&P 500 yine Nasdaq gibi Amerika’da yer almaktadır. Amerika’nın önde gelen 500 şirketin yer almaktadır. Dünya ticaretinde Amerika’nın önemi ve şirketlerin büyüklüğünü ele alırsak yatırımcılar tarafından bilinmektedir ve ticari olarak önemli bir yer tutmaktadır.
Pandeminin başından beri bu iki endeks ile uyum içerisinde olan Bitcoin şu zamanlarda her zamankinden daha fazla uyum içerisinde ilerlemektedir. Bu uyumun detaylarında Bitcoin’in yatırım araçları arasındaki yerini savunanların tezlerini güçlendirmektedir.
Bitcoin, ortaya çıktığı günden bugüne geleneksel piyasalar ile düşük korelasyon seviyelerinde devam etmektedir. Ancak son zamanlarda Bitcoin ve bu iki endeks arasındaki korelasyon yükselişe geçmiş gözükmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda “Bitcoin’in Nasdaq ve S&P 500 Korelasyonu” son 18 ayın en yüksek seviyesine çıktığını bizlere göstermektedir.
Kaiko şirketinin yapmış olduğu araştırma sonucunda 0,61 ve 0,58 gibi pozitif yönlü güçlü bir korelasyon olduğunu bizlere göstermiştir. Bu veri bizlere Bitcoin’in hisse senetlerini yakından takip ettiğini göstermektedir. Güçlü iki endeksle aynı eğimi gösteriyor olması yatırımcılar açısından riski azaltıcı bir etken olarak gözükmektedir.