Dijital Finansın Yeni Eşiği
2025 yılı itibarıyla dijital varlıklar, özellikle de stablecoin’ler, geleneksel finansal sistemin çevresinden merkezine doğru hızla kayıyor. Bu dönüşüm, yalnızca teknolojik bir evrim değil; aynı zamanda finansal altyapının, para politikalarının ve küresel ekonomik dengelerin yeniden kurgulanması anlamına geliyor.
ABD, bu dönüşüm sürecinde yalnızca adapte olan değil, yön veren aktör olma iddiasında. Bu vizyonun temel taşlarından biri, Şubat 2025’te Senatör Bill Hagerty tarafından sunulan “Guiding and Establishing National Innovation for U.S. Stablecoins Act” (GENIUS Act) adlı yasa tasarısı. Söz konusu düzenleme, stablecoin’leri finansal sistemin kalıcı bir bileşeni haline getirmeyi hedefliyor.

GENIUS Act Neyi Amaçlıyor?
GENIUS Act, ABD’de stablecoinler için ilk kapsamlı federal düzenleme çerçevesini oluşturmayı hedefliyor. Tasarı, stablecoinleri “ödeme stablecoini” olarak tanımlayarak, bunların 1:1 oranında ABD doları veya Hazine bonoları gibi yüksek kaliteli likit varlıklarla desteklenmesini zorunlu kılıyor. Bu hem fiyat istikrarını sağlamaya hem de kullanıcı güvenini artırmaya yönelik kritik bir adım.
Ayrıca, düzenleyici yapı iki seviyeye ayrılıyor:
- 10 milyar doların üzerindeki piyasa değerine sahip ihraççılar, Federal Rezerv ve Para Birimi Denetleme Ofisi tarafından denetlenecek.
- Daha küçük çaplı ihraççılar, eyalet düzeyinde ancak federal standartlarla uyumlu kurallar çerçevesinde faaliyet gösterecek.
Algoritmik stablecoinlerin ise tamamen yasaklanması öneriliyor. Terra/Luna gibi önceki krizlerden alınan dersler ışığında bu adım, piyasa istikrarını korumak ve yatırımcıları korumak amacıyla kritik bir güvenlik önlemi olarak değerlendiriliyor.

Finansal Mimariyi Yeniden Kurgulayan Etkiler
GENIUS Act, yalnızca dijital varlıkları düzenlemekle kalmıyor; aynı zamanda ABD finansal mimarisinde yapısal bir dönüşüm başlatabilecek potansiyele sahip.
Bankalar ile Fintechler Arasındaki Sınırlar Bulanıklaşıyor
Stablecoinlerin yaygınlaşması, geleneksel bankacılık hizmetlerinin (mevduat, transfer vb.) blockchain altyapıları üzerinden daha hızlı, düşük maliyetli ve şeffaf şekilde sunulmasını mümkün kılıyor. Bu durum, teknoloji şirketlerinin finansal sisteme daha derin bir şekilde entegre olmasına yol açıyor.
Fintech şirketlerinin adeta “dijital bankalar” gibi hareket edebilmesi, finansal sistemin oyuncu profilini kökten değiştiriyor. GENIUS Act, bu yeni hibrit yapının sorumluluklarını netleştirmeye çalışsa da sistemik risklerin doğası da bu süreçte farklılaşıyor. Artık bir yazılım hatası ya da siber saldırı, yalnızca bireysel kullanıcıları değil, tüm sistemi etkileyebilir.
Tarih | Gelişme |
4 Şubat 2025 | Senatör Bill Hagerty, Tim Scott, Kirsten Gillibrand ve Cynthia Lummis, GENIUS Act‘i Senato’ya sundu. |
13 Mart 2025 | Senato Bankacılık Komitesi, yasa tasarısını 18-6 oyla onayladı. |
8 Mayıs 2025 | Senato’da yapılan oylamada tasarı, gerekli 60 oyu alamayarak ilerleyemedi. |
19 Mayıs 2025 | Senato, tasarının tartışılmasına devam edilmesi için gerekli oyu vererek ilerlemesini sağladı. |
20 Mayıs 2025 | Senato, tasarıyı 66-32 oyla kabul etti. |
22 Mayıs 2025 | Demokrat senatörler, tasarıya Trump’ın kripto bağlantıları nedeniyle karşı çıkmaya başladı. |
29 Mayıs 2025 | Temsilciler Meclisi’nde tasarının görüşülmesi bekleniyor. |
Dijital Doların Küresel Gücü
Tasarı aynı zamanda ABD dolarının küresel rezerv para statüsünü dijital çağda güçlendirmeyi hedefliyor. Zira stablecoinlerin büyük çoğunluğu dolar destekli ve bu varlıklar aracılığıyla doların küresel dolaşımı daha hızlı, erişilebilir ve sınırlardan bağımsız hale geliyor.
Özellikle yüksek enflasyonla mücadele eden gelişmekte olan ülkelerde, stablecoinler bireylerin dolarizasyon eğilimini kolaylaştırıyor. Bu da hem dolar talebini artırıyor hem de ABD’nin küresel ekonomik nüfuzunu teknoloji tabanlı yeni bir zemine oturtuyor.
Yeni Risk Alanları ve Regülasyon Zorlukları
Her finansal yenilik gibi stablecoinler de yeni risk alanları yaratıyor:
- Likidite Riski: Stablecoinlerin rezervlerinde tutulan varlıkların değer kaybı, kullanıcıların toplu çekim yapmasına neden olabilir.
- Siber Güvenlik Riski: Akıllı kontratlar ve dijital cüzdanlar, sistemin zayıf halkaları haline gelebilir.
- Çapraz Bulaşma Riski: Geleneksel finans ile entegre olan stablecoin sistemleri, kripto varlık krizlerinin doğrudan bankacılık sistemine sirayet etmesine yol açabilir.
GENIUS Act bu risklere karşı teminat yapısına sıkı kurallar ve daha yoğun düzenleyici denetim getiriyor. Ancak teknolojinin değişim hızı karşısında, mevzuatın güncelliğini yitirmesi ve yasal boşluklar oluşması riski hâlâ geçerli.
Siyasi ve Ekonomik Gerilimler
GENIUS Act, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda politik bir zemin üzerinde tartışılıyor. Cumhuriyetçi kanat, bu düzenlemenin ABD’nin dijital finans liderliğini güçlendireceğini savunurken, bazı Demokratlar özellikle tüketici koruması ve çıkar çatışmaları konularında kaygılı.
Senatör Elizabeth Warren gibi isimler, tasarının yeterince koruyucu olmadığını belirtirken; Başkan Donald Trump’ın stablecoin projelerine verdiği destek, politik ve etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Trump ailesiyle ilişkili olduğu öne sürülen USD1 adlı stablecoin ve arkasındaki World Liberty Financial şirketi, bu tartışmaların odak noktasında.
Gelecek Perspektifi: Yeni Bir Finansal Dönem mi?
GENIUS Act, ABD’nin dijital finans vizyonunu şekillendiren bir mihenk taşı olabilir. Yasalaşması halinde, stablecoinlerin hem bireysel kullanım hem de kurumsal finansman süreçlerinde hızla yaygınlaşması bekleniyor.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in Meclis Finansal Hizmetler Komitesi’ndeki açıklamalarına göre, stablecoin piyasasının büyümesi önümüzdeki yıllarda ABD Hazine bonolarına olan talebi 2 trilyon dolara kadar çıkarabilir. Bessent, dijital varlıkların ABD ekonomisiyle bütünleşme sürecinin hızlandığını ve stablecoinlerin devlet tahvillerine olan yapısal talebi artırarak bu piyasaya yeni bir dayanıklılık ve likidite katmanı kazandırabileceğini vurguladı.
Stablecoin ihraççılarının rezervlerini kısa vadeli hazine bonolarıyla desteklemesi bu talebin temel kaynağını oluşturuyor. Örneğin, Tether 2025 Mart sonu itibarıyla yaklaşık 120 milyar dolarlık kısa vadeli hazine bonosu tutarken, Circle’ın rezervlerinde 22 milyar doların üzerinde bulunuyor. Bu eğilim, dijital varlıkların ABD’nin borç piyasalarıyla daha da iç içe geçmesine neden oluyor.

Bu gelişmeler ışığında, JPMorgan, Bank of America, Citigroup ve Wells Fargo gibi büyük bankaların kendi stablecoin projeleri üzerinde çalışmaları başlattıkları iddia edildi. WSJ’ın paylaştığı habere göre 4 büyük banka öncülüğünde faklı bankaların da dahil olacağı bir stablecoin çalışması başlatıldı. Süreç henüz değerlendirme aşamasında olsa da Genius Act’in stablecoin piyasası üzerine etkisinin ön gösterisi gibi kabul edilebilir.
SSR Verileri Işığında Dijital Finansın Yeni Dinamikleri

Bu bilgiler ışığında Stablecoin marketinin bu şekilde büyüdüğü bir süreçte, sürecin ve bu büyümenin kripto varlıklar adına ne anlam ifade ettiğini göstermek adına SSR verisini ve süreç boyunca stablecoinlerin büyüme potansiyelinin kripto varlıklarda ne gibi değişiklikler yaratabileceğini de sizlere göstermek istedik.
Stablecoin Supply Ratio (SSR) verileri, stablecoinlerin Bitcoin karşısındaki alım gücünü ölçerek dijital finans ekosisteminin önemli bir göstergesi hâline gelmiştir. 2025 Mayıs verilerine göre SSR’nin %9,02 seviyelerinde seyretmesi, stablecoinlerin Bitcoin üzerinde ciddi bir satın alma etkisine sahip olduğunu göstermektedir. Bu durum, stablecoinlerin giderek artan kullanım alanı ve piyasa etkisini yansıtırken, GENIUS Act gibi düzenlemelerin zamanlamasının ne kadar kritik olduğunu da ortaya koymaktadır.
SSR verisi, Bitcoin piyasa değerinin, stablecoinlerin toplam piyasa değerine bölünmesiyle hesaplanmaktadır. Verinin düşük olduğu dönemler ya da düşüş trendine girdiği dönemler Bitcoin ve kripto varlıklar üzerindeki alım gücünün büyüdüğü şeklinde değerlendirilir. Bu sebepten Genius ACT ile giderek büyüyecek olan stablecoin piyasa değeri Bitcoin ve diğer kripto varlıklar üzerinde daha büyük bir alım gücü oluşturması ve kripto varlıklarına girişleri arttırması beklenmektedir.
Sonuç: Dijital Geleceğe Açılan Kapı
GENIUS Act, teknik bir düzenlemenin çok ötesinde, ABD’nin dijital ekonomi çağında küresel finans liderliğini sürdürme stratejisinin parçası. Düzenlemenin hayata geçmesi, stablecoinleri finansal sistemin temel taşı haline getirebilir.
Bu dönüşüm; bankacılığın yapısından merkez bankalarının rolüne, para politikalarının etkinliğinden bireylerin para kullanım alışkanlıklarına kadar çok katmanlı bir değişimi tetikleyecek. Ancak bu yeni dijital düzene geçişin nasıl yönetileceği, yalnızca yasaların değil, vizyoner bir ekonomik stratejinin ürünü olmak zorunda.