Geleneksel hisse senedi borsalarında da rastladığımız düşüş ve düzeltme kavramları, bazı içerik farklılıklarıyla beraber Bitcoin ve kripto borsalarında da karşımıza çıkmakta. Gerek piyasaya yeni atılmış hevesli kullanıcıları gerekse de piyasadaki varlığı uzunca bir geçmişe dayanan yatırımcıları yakından ilgilendiren ve zaman zaman yanlış olarak birbirlerinin yerine kullanılabilen bu kavramları gelin birlikte ele alalım.
Düşme kavramı geleneksel finans piyasalarında bir varlığın veya genel piyasanın gün içerisinde %10 ve daha fazla değer kaybını ifade etmekte kullanıldığı gibi, aynı şekil benzer bir kaybın herhangi bir kripto varlıkta veya genel kripto piyasasında gerçekleşmesi durumlarında da kullanılıyor. Teknik faktörlerin zaman zaman Bitcoin üzerindeki olumsuz etkilerinin yanı sıra sosyal ortamda piyasayı ilgilendiren âni değişim ve gelişmelerin sebebiyet verdiği panik ortamının da etkisiyle piyasa aktörlerindeki kitlesel geri çekilişler düşmelerin meydana gelmesinde en kritik tetikleyici etkenler olarak karşımıza çıkıyor. %10 sınırlarını epeyce aşan büyük düşmelerde ise makroekonomik gelişmeler, uluslararası düzenlemeler, büyük şirket duyuruları ve politikalardaki ani değişikliklerin etkili olduğunu görüyoruz.
Geçmişe baktığımızda Bitcoin’in şimdiye dek yaşadığı en büyük düşme vakasının Nisan 2013’te ABD finansal istihbarat ağı FinCen’in Bitfloor kripto para borsasını kapatması girişimiyle gerçekleştiğini görüyoruz. Borsanın bir bilgisayar korsanına o zaman için toplam 250.000 dolar değerinde 24.000 BTC kaptırmasıyla patlayan olayın etkisiyle Bitcoin %73’ün üzerinde bir büyük düşüş yaşadı. Bir BTC’nin fiyatı 259,34 dolardan 70 dolar seviyelerine kadar geriledi.
Bir başka büyük Bitcoin düşüşünü ise daha yakın zamanda gördük. Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü’nün korona virüsünü küresel pandemi ilan etmesiyle birlikte Bitcoin’in grafiklerde 8 bin dolar üst sınırından 4 bin dolar seviyelerine düşmesi durumunu seyrettik. Tarihe “Black Thursday” (Kara Perşembe) olarak geçen bu günde %40 olarak gerçekleşen bu düşüşü Bitfloor skandalından sonra Bitcoin’de şimdiye dek en büyük ikinci düşüş olarak tecrübe etmiş bulunuyoruz.
Düzeltme kavramı ise fiyatların birkaç gün içerisinde yaşadığı % 10’dan fazla kademeli değer kaybını ifade etmekte. Bu durum piyasada daha çok boğa tüccarlarının tükendiği ve yatırımcıların varlıklarını satma girişimlerinde varlıklarının fiyat yükselişini tetikleyecek alıcı tekliflerine rastlayamadığı nispeten spekülatif bir havanın varlığını ifade eder. Yatırımcıların fiyatları maksimum seviyede değerlendirme eğiliminin artış gösterdiği düzeltme ortamının hakim olduğu Bitcoin piyasalarında da satış emirlerinin, emir defterlerinin diğer tarafından alıcı bulamadan yığılmasıyla birlikte Bitcoin fiyatlarında kademeli düşüşler görülür.
Küçük olaylardan etkilenebilen Bitcoin düzeltmeleri, alıcıların güçlü direnç seviyelerine girmesi ve ticaret hacminin azalması gibi piyasa içi etkenlerin yanında, Bitcoin fiyatı ile Göreceli Güç Endeksi (RSI) gibi momentumunu ölçen göstergeler arasında negatif tutarsızlıkların görülmesi gibi teknik gelişmelerden de fazlasıyla etkilenme eğilimindedir.
Bitcoin Fiyatlarındaki Oynaklık Kötü müdür? Bundan Korkmalı mıyız?
Çeşitli risk ve etkenlerden kolayca etkilenebilen Bitcoin’de düşüş ve düzeltme durumlarına sebebiyet veren dalgalanmalar esasında Bitcoin’le ilgili birtakım özellikli durumları değil, Bitcoin’in doğasını ifade etmekte. Şöyle ki Bitcoin fiyatlarındaki aşağı ve yukarı yönlü dalgalanmalar, Bitcoin’in özelliklerinden biri olarak normal kabul edilmektedir. Hatta mevcutta Bitcoin fiyatlarındaki düşüşün, devamını sağlıklı bir düzeltme ortamına bırakacağını ve bu ortamın yatırımcıların Bitcoin piyasasına yatırım yapmaları için elverişli bir ortam sunacağını savunan analistler mevcut.
Ayrıca uzun vadeli yatırımlar açısından baktığımızda neticede karlı bir durum söz konusu da olabiliyor. Şöyle ki Bitcoin’de bir veya birkaç gün süren değer kayıpları, devamında yerlerini düzeltme ortamlarına bırakacak olmasalar bile, Bitcoin’in yıllık bazda önceki döneme göre değer kazanımını koruduğunu görüyoruz. Bu ortamlarda düşüş miktarları uzun vadeli değer kazanımını karşılayacak miktarda olmamaktadır. Bir başka deyişle ellerinde uzun süre bitcoin bulunduran yatırımcılar fiyatların düşmesi durumlarında yalnızca kardan zarar ederler. Uzun yıllar Bitcoin’e yatırım yapan yatırımcıların ise düşüş ortamlarında edeceği zararların, kârlarının yanında ne kadar da devede kulak kalacağından bahsetmemize gerek bile yok.
Tüm bunların bilinci ve tecrübesiyle başarılı bir yatırımcı, Bitcoin ve piyasadaki fiyat dalgalanmalarından hareketle yakın gelecekte gerçekleşebilecek düşüş ve düzeltmeleri nispeten tahmin edebilir olmalıdır. Bahsinde bulunduğumuz gelişmelerin ışığında, Bitcoin’de ne gibi dalgalanmaların bizi beklediğini merakla izlemekle birlikte, gerçekleşebilecek düşüş ve düzeltme durumlarında nelerin etkili olacağını birlikte tecrübe edeceğiz.