Yatırım riskinden tamamen kaçınamayız, ancak riski etkin bir şekilde yöneterek kesinlikle azaltabiliriz. Şimdi riski nasıl yönetmemiz gerektiğini merak ediyor olmalısınız? Bu şartları ve daha fazla finansal okuryazarlığı anlamanıza yardımcı olmak için buradayız!
Yatırımlarımızda başarıyı ararken, riski yönetmek, ondan tamamen kaçınmak anlamına gelmez.
Bu nedenle, bu haftanın blogunda Yatırım Risklerini Azaltmak için 7 Stratejiyi konu alacağız.
Risk Toleransınızı Anlayın
Risk Toleransı, bir yatırımcının sermayesini, finansal durumunu yani yatırılan sermayesini kaybetme riskine dayanma kabiliyetini ifade etmesine denmektedir. Risk toleransı esas olarak yatırımcının yaşına ve mevcut finansal durumlarına bağlıdır. Örneğin, 20’li yaşların ortasındaysanız, evli değilseniz ve daha az finansal sorumluluğunuz varsa, 50’li yaşlarının sonlarında evli ve üniversiteye giden çocukları olan diğer yatırımcılara kıyasla daha fazla riske toleranslısınız. Genel kural olarak, genç yatırımcılar, yaşlı yatırımcılardan daha fazla riske toleranslıdır.
Dolayısıyla, hayatın erken dönemlerinde yatırım yapmaya başlarsak, esas olarak agresif servet yaratmaya odaklanan saf öz sermayeye sahip bir yatırım portföyü ile yatırım yolculuğumuza başlayabiliriz.
Ancak bu stratejinin emekli olmak üzere olanlar için önerilmediğini ve servetin korunmasına odaklanmaları gerektiğini belirtmek gerekir. Risk toleransımızın ne olduğunu bilerek, yatırım riskimizi yönetmek için en iyi risk-getiri değerine göre yatırımları belirleyebiliriz.
Portföyünüzde Yeterli Likidite Bulunsun
Finansal bir acil durum her an gelebilir! Dolayısıyla, piyasalar kapalıyken bile yatırımlarımızı her an geri almamız gerekiyor. Yeterli likiditeyi sürdürürsek bu risk azaltılabilir. Portföyümüzde likit varlıklar varsa, mevcut yatırımlarımız optimum uzun vadeli getiri sağlayabilir ve herhangi bir periyodik piyasa düzeltmesinden faydalanabileceğiz bir durumdur.
Risk toleransımızı belirledikten ve portföyümüzde yeterli likiditeyi sağlamak için bir miktar para ayırdıktan sonra, bizim için işe yarayan bir varlık tahsis stratejisi belirlemenin zamanı geldiğini anlamamız gerekmektedir.
Varlık Tahsisi Stratejisi
Varlık Tahsisi, yatırım risklerini azaltmak için birden fazla varlık sınıfına yatırım yapmayı ifade eder ve bu strateji aynı zamanda bize optimum getiri sağlar.
Varlık tahsis stratejilerinden biri, birbiriyle ters orantılı olan varlık sınıflarının bir kombinasyonuna yatırım yapmaktır.
Çeşitlendirin, Çeşitlendirin ve Çeşitlendirin
Portföyümüz için mükemmel varlık sınıfları karışımımızı bulduktan sonra, aynı varlık sınıfındaki yatırımımızı çeşitlendirerek genel yatırım riskini daha da azaltabiliriz. Piyasaların ani hareketlerinden yükseliş ve düşüşlerinden zararınızı en aza indirgemek için portföy çeşitliliği yapılması gerekmektedir.
Piyasayı Zamanlamak Yerine, Piyasadaki Zamana Odaklanın
Piyasayı zamanlayarak hızlı alım yapmak yerine piyasada daha uzun süre kalmaya odaklanmalıyız. Ancak o zaman bileşikleştirmenin faydasını görebiliriz. Borsada daha uzun süre yatırım yaparsak, daha küçük düzeltmeler portföyümüzü etkilemeyecek ve genel yatırım riskini azaltacaktır.
Durum Tespitinizi Yapın
Finansmanınızdan siz sorumlu olduğunuz için herhangi bir yatırım yapmadan önce daima gerekli özeni gösterin. Örneğin, uzun vadeli yatırım amacıyla bir kripto para satın alıyorsanız, yönetimin nasıl performans gösterdiğini kontrol etmelisiniz ve belirli kilit sistemler vardır. Temel analiz yaparak nasıl olduğu hakkında bir fikir edinmek gerekir. Başkalarının tavsiyelerini dinleyerek körü körüne bir kripto paraya yatırım yaparsak, yatırım riskimizi artıracak kayıplara maruz kalabiliriz.
Düzenli Olarak İzleyin
Yukarıdaki tüm faktörleri göz önünde bulundurduktan sonra, portföylerini düzenli olarak izlemelidir. Uzun vadeli bir yatırımcıysanız, bu yatırım yaptığınız ve portföyünüzü unutacağınız anlamına gelmez. Portföyünüzün performansını düzenli olarak izlemeniz ve periyodik incelemeler yapmanız gerekir.Portföy incelemesini sıkça yapmak size avantaj sağlayacaktır.