Dijital varlığa sahip olan kişilerin gelir kazanmak için varlıklarını diğer kullanıcılara borç olarak verdikleri modele Yield Farming denir. Yield Farming modeli, yatırımcıların kripto para sistemine likidite sağlamalarına yardımcı olur. Yield Farming sisteminin bu kadar yaygınlaşmasının asıl sebebi ise merkeziyetsiz finans (DeFi) projelerinin yükselişe geçmesidir. Yatırımcıların gelecekte HODL etme tarzını değiştirebilir. Yatırımcıların uzun vadede kripto paralarını tutmalarındansa varlıklarını işleterek de kazanabilecekleri bir sistem sunmaktadır.
Son dönemde kendinden söz ettiren DeFi projelerinden olan Aave (LEND), Compound (COMP) ve Maker (MKR) protokellerinin çalışma prensibi Yield Farming modeli üzerine kurulmuştur.
DeFi ve Yield Farming İlişkisi
Kripto paraların şöhreti her geçen gün artmaya devam ederken 2020 yılının yıldızlarından birisi de Ethereum ağını kullanan DeFi denilebilir. Yield Farming ise DeFi projeleriyle birlikte parlayan yıldızlardan birisi olarak görülüyor. Gelecekte kendisinden çok söz ettirecek Yield Farming, şimdiden kripto para sektöründe araştırılan ve öğrenilmeye çalışılan terimler arasında yer alıyor.
Merkezi olmayan finans projelerinin çeşitliliğindeki hızlı artış sebebiyle kazanç yöntemlerinde de farklı yollar oluşmaya başladı. Birçok DeFi projesi de Yield Farming modeli üzerine kurulmuştur. Kripto para madenciliğinin yanı sıra Ethereum üzerine inşa edilmiş DeFi uygulamalarından para kazanmak için oluşturulmuş bir modeldir. 2020’nin Aralık ayı başında DeFi protokollerine kilitlenen toplam miktar 14,40 milyar doları geride bırakmayı başardı.
Yield Farming Nasıl Çalışır?
Borç verme sisteminde kripto parası olan kullanıcı, kendisinde olan kripto paraları hizmet sağlayıcısının havuzuna ekler. Bu parayla belirli bir süre işleme girilmediğinde belirlenmiş oranda faiz kazanılır. Havuza eklenen kripto paralar eklendikten sonra kilitlenmiş sayılır ve belirli bir süre bu koinlere erişme imkanı yoktur.
Klasik bankacılık sistemindeki vadeli mevduat hesaplarından farklı olan Yield Farming modelinde, kilitlenmiş koinlerin karşılığında sistem tarafından ödül olarak token verilmektedir. Yatırım yapan kullanıcı; Gelir kazanmak için sisteme kilitlediği varlığı, vade süresi içerisinde faizi değişmeyecek şekilde farklı amaçlar için kullanabilir.
Buradaki önemli risk unsuru ise yatırılan koin eğer düşüş yaşarsa, maalesef müdahale etme şansı yoktur.
Maker (MKR) üzerinden bir örnekle bunu açıklamak gerekirse;
Yatırımcı, elinde bulunan 1000 ETH‘yi, Maker ağında kilitlerse bunun karşılığında 1000 mETH kendisine verilir. Vade sonuna gelindiğinde 1000 mETH tekrardan 1000 ETH’ye dönüştürülmektedir. Bunun yanı sıra ek olarak faiz geliri elde edilir. Vade sürecinde ETH, dolar karşısında değer kazandıysa faizin yanı sıra kur farkından dolayı da kazanç sağlar.
Staking Yöntemi ile Arasındaki Farklar Nelerdir?
Yield Farming modeli, kripto parayı yalnızca ağa kilitleyerek gelir kazanmayı sağlayan “Staking” modelinden daha farklıdır. Staking modelinde ağdaki katılımcılar, belli bir süre içerisinde kripto paralarını cüzdanlarında tutma sözü vererek kazanç sağlarlar.
Staking’deki gibi Yield Farming’de yatırımcılar herhangi bir borsa veya cüzdandaki havuzlarda bekleterek kazanç sağlanmamaktadır. Yield Farming yapmak için koinleri DeFi havuzlarına yatırmak ve havuzun tokeninden almak gerekmektedir.
Yield Farming Platformları ve Kaldıraçlı İşlemler
DeFi para piyasaları kimse tarafından yönetilmediğinden, birbirini hiç tanımayan kişilerin güvenli borç alıp vermelerini sağlamak amacıyla aşırı teminat (over-collateralization) yöntemi kullanılmaktadır. Kullanıcılar DeFi protokollerini kullanarak daha çok para kazanmak için, borçlanmak istediklerinden daha fazlasını sisteme yatırmak durumundadır.
Yield Farming, acil paraya sıkışanlardan ziyade kaldıraçlı işlem yapan finansal spekülatörlerin tercihi olmaktadır.
Yield Farming yapan yatırımcılar, genellikle aşağıda listelenen platformları kullanmaktalar.
- Uniswap
- Compound Finance
- Maker DAO
- Synthetix
- Aave
- SushiSwap
- Curve Finance
- Balancer
- Yearn. Finance
En çok dikkat çeken Yield Farming havuzları arasında Curve, Uniswap, Synthetix ve Balancer geliyor.
Likidite sağlayıcıları, bahsini ettiğimiz bu havuzlara yatırdıkları varlıklar üzerinden komisyon geliri elde ediyorlar. Her havuzun kendine göre hesaplama yöntemi ve gelir modeli mevcuttur. Mesela Uniswap havuzu iki varlık arasında yüzde 50 yapılandırma olanağı sunarken, Balancer ise 8 varlığa kadar işlem imkanı vermektedir.
Kuşkusuz, DeFi para piyasaları, internet bağlantısı olan herkes için daha açık ve erişilebilir bir finansal sistem oluşturmaya yardımcı olabilir.
Yield Farming Riskleri
Yield Farming, göründüğü kadar kolay yapılamamaktadır. En karlı Yield Farming stratejileri oldukça karmaşıktır. Yalnızca ileri düzey kullanıcılar için önerilmektedir. Ek olarak, bu sistem genellikle çok fazla sermayesi olan yatırımcılara (yani balinalara) daha uygundur. Sistemin bariz risklerinden birisi akıllı sözleşmelerdir. DeFi’nin doğası gereği, birçok protokol, sınırlı bütçelere sahip küçük ekipler tarafından oluşturulur ve geliştirilir. Bu, akıllı sözleşme hataları riskini artırabilir. Eğer ki Yield Farming kullanılacaksa daha önceden kendini kanıtlamış DeFi projeleri üzerinden incelemelerde bulunulabilir.
DeFi protokolleri merkeziyetsizdir ve birbirleriyle sorunsuz bir şekilde entegre olabilir. Bloklardan sadece biri amaçlandığı gibi çalışmazsa veya DeFi projeleri yeteri kadar güvenlik önlemi alınmazsa kötü niyetli kişiler tarafından saldırılara maruz kalabilir ve tüm ekosistem zarar görebilir. Yatırımcılar ve likidite havuzları için en büyük risklerden biri budur.