2020 yılının tarihteki yerini unutulmaz kılan COVİD-19 ve küresel açıdan yaşanan finansal krizler tüm dünyayı etkisi altına aldı. Son altı ayın gidişatı dikkate alındığında, bu durumun önümüzdeki birkaç yıl boyunca dünyadaki neredeyse tüm ekonomiler üzerinde kalıcı bir etkisinin olması bekleniyor. COVID-19 salgını ve çoğu piyasayı çevreleyen belirsizlik, geleneksel finansal sistemlerimizin ne kadar hassas olduğunu da gözler önüne sermiş oldu. Nakit kullanımının azalması ve dijital yaşamla daha iç içe olunması, altına alternatif olan kripto para birimi Bitcoin rüştünü ispat etmesi, önemli bir değer deposu olarak konumlandırılmasını sağladı. Bu küresel kriz döneminde bireylerin yeniliklere mecbur kalması dijital alanda hızla ilerlemenin önünü açtı. Böylece, içerisinde bulunduğumuz dönemde bitcoinden yararlanmak için geleneksel finans koridorlarında artan bir ilgi olduğu gözlemlendi.
Bitcoin, özellikle hisse senetleri gibi mevcut finansal piyasalarla pek ilişkili değildir. Özetle, finansal piyasalarda yaşanan ani fiyat hareketlerinde, bitcoin farklı seyir gösterebilir. Modern Portföy Teorisine göre varlıkların birbirinden farklı şekilde hareket etmesi olası bir durumdur ve güvenli liman kabul edilen yatırım araçlarının arasına artık oldukça etkili bir şekilde giren bitcoin, bu açıdan bağımsızlığını ispatlamıştır. Durum böyle olunca, geleneksel olarak tasarlanan yatırım araçları ve kişisel risk toleranslarını göz önünde bulundurarak yatırım portföyüne bitcoini eklemenin, günümüz için son derece önemli bir hamle olduğu düşünülüyor.
Bitcoinin avantajları bu dönemde son derece belirginleştiğinden, daha fazla kurumsal yatırımcı çekmesi de muhtemeldir. Birçok tanınmış kişi ve yatırımcının bitcoin yatırımına yönelmesi, kripto para biriminin enflasyon açısından pozitif avantajını da ön plana çıkarıyor.
Kolaylıkla işlem yapılabilen kripto para birimleri ayırt etmeksizin tüm insanlığa güven sağlamaktadır. Özellikle bitcoin, diğer yatırım araçları veya fiat paraya kıyasla, her geçen gün daha cazip ve mantığa yatkın bir benimsenme göstererek etki alanını genişletmektedir. Dijitalleşmenin hızla ilerlemesiyle bu akımın gerisinde kalmamak için adım atma vaktinin geldiğini söylemek mümkün.